5 Mayıs 2013 Pazar

HEXAGONAL SU VE EKLEM AĞRILARI

Eski bir kapı gıcırdamaya başladığında herbirimiz yağlanma zamanının geldiğini biliriz. Kapının daha rahat açılabilmesi için menteşelerinin yağlanması ve korozyonunun alınması gereklidir. Vücudumuzdaki eklemler de farklı değildir ve kıkırdaklarımız kemik ile eklemlerimizi sarmalayarak koruma görevini üstlenirler.

Kıkırdaklar kalın jelimsi yapıdadır ve çoğunlukla sudan oluşurlar. Vücudumuzda yeterli su bulunması eklem yerlerimizin daha iyi yağlanması ve yumuşak hareketi anlamına gelir. Eğer su desteğinde bir eksilme oluşursa, yani kıkırdak kurumaya başlarsa, bu bizim için sürtünme artışı ve eklem hareket mekanizmamızda aşınma anlamına gelir.


Düzenli olarak sürtünme güçlerine karşı durma işlevi kıkırdak hücrelerinin vücudumuzdaki diğer dokularda bulunanlara göre daha sık değişimini gerektirir. Yeterli su bulunmadığında ise yeni hücre oluşumunda kısıtlanma meydana gelmesine bağlı olarak kıkırdak bozulması oluşmaya başlar ve eklem yerlerimizde biriken asidik atıklar atılamaz hale gelir.

Korozyonu önleyip eklemlerimizi nasıl kolayca yağlayabiliriz sorusunun cevabı yeniden hexagonal sudur. Hexagonal su yüksek kapasitesi ile eklem ağrılarında azalma ve artrit benzeri problemlerde hareket artışı sağlayabilmektedir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder