JOHANN GRANDER

Her şey nasıl başladı?

Avusturya’ nın Tirol bölgesinden olan Johann Grander tam anlamıyla bir doğa aşığı. 70’li yılların sonlarına doğru çok yoğun bir şekilde doğal çekim kuvveti ve su ile ilgilenmeye başlayan Johann Grander’ e, doğa gözlemleri ve sezgileri deneylerinde temel oluşturdu.

Onu içten içe meşgul eden soru, insanoğlunun faydalanabileceği, doğal, tamamen zararsız, bazı elektrikli cihazları bile çalıştırabilen doğal bir enerji kaynağı olabilir mi? Sorusuydu.   Johann Grander ilerleyen 10 yılda çeşitli deneyler yaptı. Geliştirme çalışmaları esnasında sürekli deneyler yapan Grander, enerji dönüşümünün su altında bile gerçekleştiğini ve bu suyun bazı özelliklere kavuştuğunu keşfetti.

Deneylerdeki şaşırtıcı durum suya kazandırılan özelliklerin yani bilgilerin diğer başka sulara da direkt temas olmadan geçirilebiliyor olmasıydı. Grander’ in bu yöntemi bu gün “Yaşayan Su” adını verdiği cihazlarında uygulanıyor.

Bu tabiat olayını doğal mekanizma olarak nitelendiriyor Johann Grander. Mikroskop altında yaptığı gözlemlerde yaşayan en küçük organizmaların yaşayan su içinde değişen davranışlarını tespit etti.

Neredeyse 20 yıldır Grander yaşayan su pratikte kullanılıyor. Yaşayan suyun şöhreti çoktan yurtdışına taştı. Johann Grander’ in buluşu ve çalışması dünyada kabul görmeye devam ediyor. Çeşitli ülkelerin çeşitli kültürlere sahip insanları Johann Grander’ in fikirlerini ve yaşayan suyun cazibesini olağanüstü olarak görüyor. En büyük övgüyü Çin Devlet Demiryolu şirketinden aldı “100 yılın en büyük buluşu”.

Birçok araştırma ve deney yapıldı. Bunlardan yeni malumatlar alındı ve bu zamana kadar kazanılan deneyimler de bu yolla tastiklenir. Johann Grander doğanın ve yaratıcının kendisinin en büyük öğreticisi olduğunu söylüyor.

Johann Grander’ in önemli arzusu her şeyden önce içme suyunu yeniden eski haline getirmek. Hayatın başladığı ana kaynağa.

Johann Grander’ in çalışmaları resmi olarak ta kabul görmektedir:

• Rus doğa bilimleri akademisinden << Gümüş Asalet Nişanı >>
• Avusturya, Eğitim, Bilim Ve Kültür Bakanlığından << Bilim ve Sanat Asalet Haç Nişanı almaya değer görüldü.

SULAR VE ÖZELLİKLERİ

DR. CİCOLLO, SON YİRMİ YIL İÇİNDE, DÜNYADAKİ TÜM ŞİFALI SULARI İNCELEMİŞTİR. ŞİFALI SULARIN, NORMAL SULARLA KİMYASAL YAPILARI AYNI OLSA DA, BİYOFİZİKSEL AÇIDAN FARKLI OLDUKLARINI TESPİT ETMİŞTİR.

SUYUN BEYİNDEKİ SIRLARI

İngiltere'de iki üniversitenin ortaklaşa gerçekleştirdiği araştırma, su içmenin yeni bir faydasını ortaya koydu. Araştırmaya göre, odaklanma gerektiren önemli bir iş öncesinde içilen su kişinin beyin faaliyetlerini hızlandırıyor.

Doğu Londra ve Westminster üniversitelerinden bilim insanlarının yaptığı çalışmada, deneye katılan gönüllülere birer hafta arayla iki farklı test uygulandı. İlk deneyde katılımcılara birer tahıllı gofret ve arzu ettikleri kadar su verildikten sonra kendilerinden bir dizi zeka testini tamamlamaları istendi. İkinci deneyde ise katılımcılar sadece gofreti tükettikten sonra soruları çözdü.

Araştırmanın sonuçlarını kaleme alan Dr. Caroline Edmonds, su içen bireylerin sorulara cevap verme konusunda reaksiyon sürelerinin gözle görülür şekilde hızlı olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Çalışmanın sonuçlarına göre, özellikle odaklanma gerektiren bir işe başlamadan önce tüketilen üç bardak su, beynin reaksiyon hızını yüzde 14 artırıyor.

Araştırmacılar, suyun, deneklerin sadece reaksiyon hızlarında değil, kelime hafızası, görsel hafıza ve öğrenmeyle ilgili fonksiyonlarında da olumlu etki yaptığını gözlemledi. Suyun, insan beyni üzerinde böyle bir etki yapabilmesi için kişinin kendini susamış hissetmesi gerektiğine işaret edilen araştırma raporunda, "Ortaya çıkan en önemli sonuç, bireyin kendisini susamış hissettiğinde, fonksiyonlarının yavaşladığı ve susuzluk hissi ortadan kalktığında, zihinsel kapasitenin artmasıdır" ifadelerine yer verildi.

Kendini susamış hisseden bireylerin ruh hallerinde de değişiklik olduğuna değinilen araştırmada, susuzluğun kişiyi daha gergin ve "aklı karışmış" hale getirdiğini bu durumun da performansı etkilediği kaydedildi.

GRANDER İŞLETMENİZDE TASARRUFLAR SAĞLAR...

Allgäuland Mandıraları ürünleri için yüksek tat sözü veriyor. 106 yıllık geçmişe sahip olan firma Almanya’nın en büyük 10 süt işleme tesislerinden biridir. 

İşletmeci Karl – Michael Grueber evinde yaşadığı deneyimden sonra Grander’i fabrikada deneme kararı aldı. Grueber şöyle diyor: “ Evimde çok daha az kireçlenme olduğunu fark ettim. Fabrikada Grander kullanarak kimyasaldan ve temizlikte sudan tasarruf etmek istedim.” 2005 yılından buyana temizlik tesislerine tankların ve boruların temizlenmesi için “ Yaşayan Su” akıyor.

Sonuçlar: Grueber’ in yaptığı hesaplarda “ % 50 kullanılan kimyasallardan, % 20 sudan tasarruf ettik, çünkü “ Yaşayan Su” daha iyi temizliyor. Bundan dolayı işletme giderlerimizi yıllık 7.000,00 Euro aşağı çekebildik”. Konsantre potasyum nitrat içeren temizleyiciler 8 – 9 ay içinde % 1,3 ten % 0,7 ye düştü. Grueber: “ Ben Grander’ in endüstride çok efektif bir metot yaratacağını düşünüyorum.”

GRANDER' İN KİREÇLENMEYE ETKİSİ

GRANDER SU YAŞATMA TEKNOLOJİSİ İLE;

* Makinalarınızın ömrü uzar.

* Mevcut kireç zaman içinde çözülür, yeni kireç oluşumunun süresi uzar.

* Deterjan ve her türlü kimyasal tüketimi azalır,minimum seviyelerde kullanılır.

* Kireç, korozyon oluşumu azaldığından enerji tasarrufu sağlanır.

RESİMDE: İKİ ÇAMAŞIR MAKİNASINDAN BİR TANESİNE GRANDER FLEXİ TAKILIYOR, DİĞERİ GRANDERSİZ İKİSİNDE DE ŞEHİR ŞEBEKE SUYU KULLANILIYOR 1 AY SÜREYLE AYNI SIKLIKTA AYNI MİKTARDA ÇAMAŞIR YIKANIYOR VE SONUÇ OLARAK GRANDERLİ Ç. MAKİNASININ REZİSTANSININ KİREÇLENME ORANIN DÜŞÜK OLDUĞU DİĞER Ç. MAKİNASININ REZİSTANSININ KİREÇLENDİĞİ DENEYİMLENMİŞTİR.

BANYO SUYU HAKKINDA BİLİNMEYENLER

BANYO SUYUNDA Kİ TEHLİKE ! 

   Sağlığımız için spor yapıyor, yediğimiz içtiğimiz şeylere dikkat ediyor, her şeyden önce de temizlik ve hijyene önem veriyoruz. Cildimizin, saçlarımızın temizliği için onca sabun, şampuan, krem kullanıyoruz ama yine de istediğimiz temizlik ve canlılığı yakalayamıyoruz. Aslında bir şeylerin eksik olduğunu fark ediyoruz ama şampuan markalarını değiştiriyoruz, farklı sabunlar deniyoruz ama nafile. Çünkü ne çeşit sabun, şampuan, krem kullanırsak kullanalım banyo yaptığımız, duş aldığımız su hep aynı. Şehir şebeke suyu.

   Şehir şebeke sularında gerçekleştirilen arıtım sonrasında şebekeye verilmeden önce aslında suda bulunması istenmeyen ama bakterilerin üremesini engellemek için mecburen kullanılan bir kimyasal katılır.KLOR!

Klor havadan 2,5 kat daha ağır bir gazdır ve Birinci Dünya Savaşında öldürücü gaz olarak kullanılmıştır. Maruz kalınması durumunda gözü ve ciğerleri tahriş eder, solunum güçlüğüne, boğazda daralmaya ve akciğer ödemine sebep olur. Şebeke suyuna katılan klor bileşiklerinin zararı suda bulunan oranına ve etkileşim süresinde göre değişiklik gösterebilir. En fazla zararı da küçük bir banyo veya duş kabininde yüksek sıcaklıkta uzun süre yıkanılması durumunda ortaya çıkar. Sıcaklık nedeniyle gaz formuna geçen klor bileşikleri vücudumuza, gözlerimize ve solunan hava nedeniyle ciğerlerimize zarar verir.

Bebekler ve çocukların klorlu şebeke suyundan korunması amacı ile banyo sürelerini kısa tutabilirsiniz. Grander Flexi yi duş başlığınıza uygulayarak banyo suyunuzu güvenli kullanabilirsiniz.

GRANDER SU YAŞATMA TEKNOLOJİSİ DARICA HAYVANAT BAHÇESİNDE

DARICA HAYVANAT BAHÇESİ 2011 YILINDAN BU YANA GRANDER SU YAŞATMA TEKNOLOJİSİ Nİ KULLANMAKTADIR.

Darıca da bulunan hayvanat bahçesinde;
250’ye yakın hayvan türü ve 3.000' e yakın hayvan nüfusuna ev sahipliği yapıyor. 135 in üzerinde tür enderleşen türlerden olup, 40 türde nesli tükenmek üzere kritik derecelilerdir. Anadolu’ nun enderleşen türlerinden 14 türü barınmaktadır.

600'ü aşkın bitki türünden 8.000'i aşkın nüfusa sahip, bu bitkilerin 170 kadarı ağaçsı/odunsu türlerdir. Bunların%70 i egzotik bitkilerdir.

Türkiye’ nin ilk özel ve ilk ve tek EAZA tam üyesi hayvanat bahçesidir ve ülkemizin bu konuda en deneyimlisidir.

Türkiye’ nin en fazla hayvan türünü barındıran hayvanat bahçesidir.

Ülkemizde hayvan hastanesi olan tek hayvanat bahçesidir.

GRANDER SU YAŞATMA TEKNOLOJİSİ İLE;
* Durgun su alanlarında ki sular, cihazın montajından kısa bir süre sonra dış müdahale olmadan kendiliğinden parlak ve berrak bir görünüm kazandı.
* Tatlı su akvaryumlarında duvarlarda yıllar içinde oluşmuş yosunlar zaman içinde söküldü.
* Akvaryumlarda dip temizliği süresi uzadı. Haftada bir yapılan temizlik 15-20 günde bire çıkarıldı.
* Canlıların yaşadığı ve bu sebeple içinde yoğun mikrobiyolojik aktivitenin olduğu açık havuz alanlarındaki koku hissedilir ölçüde azaldı.

YETKİLİSİNDEN NOT:
"Park genelindeki hayvanlarımız artık daha sağlıklı ve enerjisi yüksek, canlı bir su kullanıyorlar. Bu durumun onların sağlığına olumlu katkılar sağlayacağını düşünüyoruz. Doğayı korumanın en kolay yolunun en başta ona zarar vermemekten geçtiğine inanıyoruz. Çevreye ve parkımızın sakinlerine verdiğimiz önem gereği, Grander Su Yaşatma Teknolojisi ile parkımıza "canlı ve sağlıklı bir su" kazandırmakla ve bunu da "atık üretmeden, enerji tüketmeden, etkisini uzun yıllar boyunca sürdürebilecek doğal bir yöntemle" başardığımız için son derece doğru bir iş yaptığımızı görüyoruz".

SU SIRLARLA DOLUDUR !

"Su cansız bir madde değil; canlı ve duyguları algılayan kristallerden oluşmaktadır. Su çevresinden pozitif ve negatif bilgileri alır ve ona göre tepki verir." Dr. MASARU EMOTO

SU MÜKEMMEL ÇÖZÜCÜ VE ŞİFADIR !

SU MÜKEMMEL ÇÖZÜCÜ VE ŞİFADIR !

             Su, mükemmel bir çözelti maddesidir ve her şeyi kendine bağlayabilecek durumdadır. Bu nedenle su içmek gerçekten çok önemlidir. Bedenimiz kendi kendisini iyileştirebilir. Çoğu kişi de bunu oruç kürleri vasıtasıyla yapar. Bunu bıçaksız ameliyat olarak adlandırabiliriz. Bedeninizin temizlenmesini sağlayın. Bunun için de bunları çözen bir şeye ihtiyacınız vardır bunu da SU başarır.
            Artık biyofiziksel olarak da kanıtlayabildiğimiz gibi, su yüksek derecede bir yapıya sahiptir. Ve bu yapılardan dolayı bedenimizdeki benzer titreşimleri içeren birçok hastalıkları Alzheimer rahatsızlığına kadar, beyinlerimizin kıvrımlarına yerleşmiş olan hafif ve ağır metal tortularını bile sökebilir. İsrail'de bir doktora gittiğinizde orada hangi rahatsızlıktan dolayı gitmiş olursanız olun, sizi önce bekleme odasına yollayıp yarım saat içinde içmek üzere size 2 Litre su verilir. Ve siz suyu içtikten sonra hâlâ şikâyetleriniz varsa, bundan sonra sizi muayeneye kabul ederler. Bu bir gelenektir. Birden bire ortaya çıkan hastalıkların, % 80'ini sadece su içerek iyileştirilebileceğini görmüşler. Bunun sadece suyun kalitesine bağlı olmadığı da tespit edilmiş. Bunun için su, çözelti maddesi olarak biriken tüm atıkları, dışarı taşımak için kullanılıyor. Örneğin; burnunuz aktığında neler oluyor? Bedeninizde daha önceleri birikmiş olan zararlı maddelerin, etkisizleştirilerek dışarı atılabilmesi için salgılar oluşuyor ve burnunuzdan dışarı çıkıyor. Aynı olay cildiniz için de geçerlidir. Bedeninize girmiş olan zararlı tüm maddeler cildiniz vasıtasıyla ifraz edilir. Su; dışarı taşıma kapasitesine sahiptir. Burada suyun miktarı kadar kalitesi de önemlidir. (Alıntıdır)

HAVUZDAKİ KLOR KANSER SEBEBİ Mİ?

       Havuzlarda ki kloru ve 100’ e yakın yan ürününü inceleyen çalışmaya göre, klorlu havuzlarda yüzmek, kanser oluşumu riskinizi artırabilir. Barcelona’ daki Center for Research in Environmentol Epidemiology’ da gerçekleştirilen çalışmada, klorlu havuzlarda yüzen bireylerin kanlarında, kanserle ilişkili olduğu bilinen işaretçiler tespit edildi.

Araştırma henüz küçük çapta olsa da, dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Çalışmayı yöneten Manolis Kogevinas, bulguların insanı havuzdan korkmasını gerektirmediğini ancak; havuzda ki klora maruz kalma sürelerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor ve klora alternatif dezenfektan maddelerin bulunması gerektiğini söylüyor. Her şeyden öte, klorun mikroplara karşı verilen savaşta önemli bir silah olduğu aşikar. Ancak bilim insanları uzunca bir süredir, klorun sağlık üzerinde ki olası etkileri çalışıyor ve klora hep şüphe ile yaklaşıyor. Sudaki klorun ter, idrar ve deri hücreleri ile reaksiyona girip yan ürünler oluşturduğu biliniyor. 

      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, bu yan ürünlerin mesane kanserinden astıma kadar birçok hastalığı tetiklediğini göstermiş durumda. Environmental Health Perspectives adlı dergide yayınlanan yeni çalışmada, Barcelona’ da bulunan halka açık havuzlardan su örnekleri incelenmiş.

İnceleme sonucunda, klor ile ilgili 100’ e yakın yan ürün tespit edilmiş. Çoğu toksik olan bu ürünlerin bazıları daha önce, ne içme sularında ne de havuzlarda rastlanmamış maddeler. Konu ile ilgili yapılan diğer iki çalışmada, 50 yetişkin birey klorlu havuzlarda 40’ ar dakikalık sürelerde yüzdürülmüş ve ardından nefeslerinde, idrarlarında ve kanlarında ki bazı işaretçi moleküllerin miktarları ölçülmüş. Bu miktarlar yüzme öncesindeki miktarlar ile karşılaştırılmış.

     Daha önceki çalışmalar, yüzücüler ve havuz cankurtaranların da yüksek oranda astım görüldüğünü açıkça gösterdiği için yeni yapılan çalışmada solunum güçlüğü üzerine odaklanmış. Solunum güçlüğünün birçok işaretçisi olsa da, araştırmada bunlardan sadece birinde ciddi bir artış görülmüş. Bu işaretçi de ki artışın yorumlanması ile klorlu havuzlarda yüzme sonucunda, akciğer iç yüzeyinin geçirgenliğinin arttığı gösterilmiş. Araştırmacılar bu artışın, astıma bağlı alerjik durumları ve enflamasyonu tetikleyebileceğini düşünüyor.

      Çalışmanın en çarpıcı sonuçları ise, kanser işaretçileri üzerine yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkmış. 40 dakikalık yüzme sonucunda deneklerde DNA hasarı olduğunu belirten işaretçilerin miktarında çok büyük artışlar tespit edilmiş. Olası kanser oluşumunu gösteren bu işaretçilerin varlığı birçok araştırmacının da ilgisini çekmiş.

Bahsi geçen klor yan ürünlerini genel olarak deri üzerinden nüfuz ederek vücut içine giriyor. Ayrıca buharlaşan bazı yan ürünler nefes yoluyla da insana geçebiliyor. Bu da yüksek tempolu yüzmede, daha fazla nefes alan birinin bu kimyasallara daha fazla maruz kalacağını gösteriyor. 

Klorun kısa dönemli etkilerinin uzun dönemde nasıl bir zarara yol açacağı henüz kesin olarak bilinmese de araştırmacılar, havuzlarda alternatif temizleme metotlarına geçilmesi gerektiğini belirtiyor.

    Türkiye’ de çoğu kişinin temiz bir denize girme şansı yok. Bu yüzden mecburen havuzlar tercih ediliyor. Uzmanların mecburen havuz kullananlara 2 tavsiyesi bulunuyor. 1) havuz kullanımından sonra mutlaka sabun kullanılarak iyi bir duş alınmalı. 2) Aşırı klor kokan havuzlar olabildiğince kullanılmamalı. BU UYARILARA UYULMASI, KLOR KAYNAKLI ZARARI TAMAMEN ÖNLEMESE DE ALACAĞINIZ ZARARI MİNİMUMA İNDİRİYOR.  

KAYNAK :
Chlorinated pools swimming cancer/discovery news
DNA-damaging disinfection by-products found in poolwater/science news

BLUE WATER KULLANIMI

Önerilen Tüketim Sekilleri

Günlük kullanım için,

• 4-6 kapak ölçüsü kadar saf olarak ,
• 1 bardak içme suyuna 1 kapak ekleyerek,
• 19 lt damacana suyuna 2 su bardağı ekleyerek kullanılabilir.

• Mevsim geçişlerinde metabolizmayı güçlendirmek için her gün sabah-akşam 2 kahve fincanı saf olarak Blue Water içilir.
• Hastalık dönemlerinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için her gün sabah-akşam 2 kahve fincanı saf olarak Blue Water içilir.
• Cilt tahrişleri ve yanıklarda, sprey cam şişesine konularak sprey şeklinde kullanılabilir.
• Bebek maması hazırlanmasında kullanılabilir.

BLUE WATER ETKİLERİ

SAĞLIĞA KATKILARI

• Vücut suyunuzun hegzagonal yapıya dönüşmesine,
• Bağışıklık sisteminin güçlenmesine,
• Metabolizmanın düzenli çalışmasına,
• Detoks mekanizmasının daha iyi çalışmasına,
• Tedavi sürecinin daha etkin olmasına,
• Kabızlık, böbrek ve sindirim sorunlarının azalmasına,
• Eklem ağrılarının azalmasına,
• Zihinsel berraklık ve konsantrasyon artışına,
• Kolestrol, şeker ve tansiyon dengelenmesine,
• Astım ve alerji etkilerinin azalmasına,
• Kuru cilt, cilt tahrişleri ve yanıklarda cilt onarımına,
• Vücut stabilitesinin korunmasına,
• Fiziksel gücünüzün ve enerjinizin artmasına,
• Kalp-damar sisteminizin korunmasına yardımcı olur.

GRANDER BLUE WATER

Blue Water nasıl bir sudur?

Mavi cam şişelerde sunulan orjinal Grander Blue Water, kimyasallar, yüksek gerilim hatları, elektro manyetik alanlar, radyoaktivite, ağır metaller, yüksek basınç, asit yağmurları gibi kirleticilere maruz kalmamış maden yatağından çıkartılan, mineral yoğunluğu zengin bu özel su, doğal proses ile güçlendirilerek insan eli değmeden şişelenmiştir.

• Avusturya Alplerindeki kaynaktan çıkarılmaktadır.
• Kararlı molekül ve hegzagonal kristal yapısına sahiptir.
• Doğal bir proses ile güçlendirilmiştir.
• Bakteriyolojik olarak temiz bir içme suyudur .
• Uzun yıllar taze kalır, raf ömrü 4 senedir.
• Alkalitesi yüksek, mineral yoğunluğu oldukça zengindir.