11 Şubat 2014 Salı


HAVUZDAKİ KLOR KANSER SEBEBİ Mİ?

       Havuzlarda ki kloru ve 100’ e yakın yan ürününü inceleyen çalışmaya göre, klorlu havuzlarda yüzmek, kanser oluşumu riskinizi artırabilir. Barcelona’ daki Center for Research in Environmentol Epidemiology’ da gerçekleştirilen çalışmada, klorlu havuzlarda yüzen bireylerin kanlarında, kanserle ilişkili olduğu bilinen işaretçiler tespit edildi.
Araştırma henüz küçük çapta olsa da, dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Çalışmayı yöneten Manolis Kogevinas, bulguların insanı havuzdan korkmasını gerektirmediğini ancak; havuzda ki klora maruz kalma sürelerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor ve klora alternatif dezenfektan maddelerin bulunması gerektiğini söylüyor. Her şeyden öte, klorun mikroplara karşı verilen savaşta önemli bir silah olduğu aşikar. Ancak bilim insanları uzunca bir süredir, klorun sağlık üzerinde ki olası etkileri çalışıyor ve klora hep şüphe ile yaklaşıyor. Sudaki klorun ter, idrar ve deri hücreleri ile reaksiyona girip yan ürünler oluşturduğu biliniyor. 
      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, bu yan ürünlerin mesane kanserinden astıma kadar birçok hastalığı tetiklediğini göstermiş durumda. Environmental Health Perspectives adlı dergide yayınlanan yeni çalışmada, Barcelona’ da bulunan halka açık havuzlardan su örnekleri incelenmiş.
İnceleme sonucunda, klor ile ilgili 100’ e yakın yan ürün tespit edilmiş. Çoğu toksik olan bu ürünlerin bazıları daha önce, ne içme sularında ne de havuzlarda rastlanmamış maddeler. Konu ile ilgili yapılan diğer iki çalışmada, 50 yetişkin birey klorlu havuzlarda 40’ ar dakikalık sürelerde yüzdürülmüş ve ardından nefeslerinde, idrarlarında ve kanlarında ki bazı işaretçi moleküllerin miktarları ölçülmüş. Bu miktarlar yüzme öncesindeki miktarlar ile karşılaştırılmış.
     Daha önceki çalışmalar, yüzücüler ve havuz cankurtaranların da yüksek oranda astım görüldüğünü açıkça gösterdiği için yeni yapılan çalışmada solunum güçlüğü üzerine odaklanmış. Solunum güçlüğünün birçok işaretçisi olsa da, araştırmada bunlardan sadece birinde ciddi bir artış görülmüş. Bu işaretçi de ki artışın yorumlanması ile klorlu havuzlarda yüzme sonucunda, akciğer iç yüzeyinin geçirgenliğinin arttığı gösterilmiş. Araştırmacılar bu artışın, astıma bağlı alerjik durumları ve enflamasyonu tetikleyebileceğini düşünüyor.
      Çalışmanın en çarpıcı sonuçları ise, kanser işaretçileri üzerine yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkmış. 40 dakikalık yüzme sonucunda deneklerde DNA hasarı olduğunu belirten işaretçilerin miktarında çok büyük artışlar tespit edilmiş. Olası kanser oluşumunu gösteren bu işaretçilerin varlığı birçok araştırmacının da ilgisini çekmiş.
Bahsi geçen klor yan ürünlerini genel olarak deri üzerinden nüfuz ederek vücut içine giriyor. Ayrıca buharlaşan bazı yan ürünler nefes yoluyla da insana geçebiliyor. Bu da yüksek tempolu yüzmede, daha fazla nefes alan birinin bu kimyasallara daha fazla maruz kalacağını gösteriyor. 
Klorun kısa dönemli etkilerinin uzun dönemde nasıl bir zarara yol açacağı henüz kesin olarak bilinmese de araştırmacılar, havuzlarda alternatif temizleme metotlarına geçilmesi gerektiğini belirtiyor.
    Türkiye’ de çoğu kişinin temiz bir denize girme şansı yok. Bu yüzden mecburen havuzlar tercih ediliyor. Uzmanların mecburen havuz kullananlara 2 tavsiyesi bulunuyor. 1) havuz kullanımından sonra mutlaka sabun kullanılarak iyi bir duş alınmalı. 2) Aşırı klor kokan havuzlar olabildiğince kullanılmamalı. BU UYARILARA UYULMASI, KLOR KAYNAKLI ZARARI TAMAMEN ÖNLEMESE DE ALACAĞINIZ ZARARI MİNİMUMA İNDİRİYOR.  
KAYNAK :
Chlorinated pools swimming cancer/discovery news
DNA-damaging disinfection by-products found in poolwater/science news

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder