27 Şubat 2014 Perşembe

SU MÜKEMMEL ÇÖZÜCÜ VE ŞİFADIR !


SU MÜKEMMEL ÇÖZÜCÜ VE ŞİFADIR !

             Su, mükemmel bir çözelti maddesidir ve her şeyi kendine bağlayabilecek durumdadır. Bu nedenle su içmek gerçekten çok önemlidir. Bedenimiz kendi kendisini iyileştirebilir. Çoğu kişi de bunu oruç kürleri vasıtasıyla yapar. Bunu bıçaksız ameliyat olarak adlandırabiliriz. Bedeninizin temizlenmesini sağlayın. Bunun için de bunları çözen bir şeye ihtiyacınız vardır bunu da SU başarır.
            Artık biyofiziksel olarak da kanıtlayabildiğimiz gibi, su yüksek derecede bir yapıya sahiptir. Ve bu yapılardan dolayı bedenimizdeki benzer titreşimleri içeren birçok hastalıkları Alzheimer rahatsızlığına kadar, beyinlerimizin kıvrımlarına yerleşmiş olan hafif ve ağır metal tortularını bile sökebilir. İsrail'de bir doktora gittiğinizde orada hangi rahatsızlıktan dolayı gitmiş olursanız olun, sizi önce bekleme odasına yollayıp yarım saat içinde içmek üzere size 2 Litre su verilir. Ve siz suyu içtikten sonra hâlâ şikâyetleriniz varsa, bundan sonra sizi muayeneye kabul ederler. Bu bir gelenektir. Birden bire ortaya çıkan hastalıkların, % 80'ini sadece su içerek iyileştirilebileceğini görmüşler. Bunun sadece suyun kalitesine bağlı olmadığı da tespit edilmiş. Bunun için su, çözelti maddesi olarak biriken tüm atıkları, dışarı taşımak için kullanılıyor. Örneğin; burnunuz aktığında neler oluyor? Bedeninizde daha önceleri birikmiş olan zararlı maddelerin, etkisizleştirilerek dışarı atılabilmesi için salgılar oluşuyor ve burnunuzdan dışarı çıkıyor. Aynı olay cildiniz için de geçerlidir. Bedeninize girmiş olan zararlı tüm maddeler cildiniz vasıtasıyla ifraz edilir. Su; dışarı taşıma kapasitesine sahiptir. Burada suyun miktarı kadar kalitesi de önemlidir. (Alıntıdır)

11 Şubat 2014 Salı


HAVUZDAKİ KLOR KANSER SEBEBİ Mİ?

       Havuzlarda ki kloru ve 100’ e yakın yan ürününü inceleyen çalışmaya göre, klorlu havuzlarda yüzmek, kanser oluşumu riskinizi artırabilir. Barcelona’ daki Center for Research in Environmentol Epidemiology’ da gerçekleştirilen çalışmada, klorlu havuzlarda yüzen bireylerin kanlarında, kanserle ilişkili olduğu bilinen işaretçiler tespit edildi.
Araştırma henüz küçük çapta olsa da, dikkatleri üzerine çekmiş durumda. Çalışmayı yöneten Manolis Kogevinas, bulguların insanı havuzdan korkmasını gerektirmediğini ancak; havuzda ki klora maruz kalma sürelerine dikkat etmeleri gerektiğini belirtiyor ve klora alternatif dezenfektan maddelerin bulunması gerektiğini söylüyor. Her şeyden öte, klorun mikroplara karşı verilen savaşta önemli bir silah olduğu aşikar. Ancak bilim insanları uzunca bir süredir, klorun sağlık üzerinde ki olası etkileri çalışıyor ve klora hep şüphe ile yaklaşıyor. Sudaki klorun ter, idrar ve deri hücreleri ile reaksiyona girip yan ürünler oluşturduğu biliniyor. 
      Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, bu yan ürünlerin mesane kanserinden astıma kadar birçok hastalığı tetiklediğini göstermiş durumda. Environmental Health Perspectives adlı dergide yayınlanan yeni çalışmada, Barcelona’ da bulunan halka açık havuzlardan su örnekleri incelenmiş.
İnceleme sonucunda, klor ile ilgili 100’ e yakın yan ürün tespit edilmiş. Çoğu toksik olan bu ürünlerin bazıları daha önce, ne içme sularında ne de havuzlarda rastlanmamış maddeler. Konu ile ilgili yapılan diğer iki çalışmada, 50 yetişkin birey klorlu havuzlarda 40’ ar dakikalık sürelerde yüzdürülmüş ve ardından nefeslerinde, idrarlarında ve kanlarında ki bazı işaretçi moleküllerin miktarları ölçülmüş. Bu miktarlar yüzme öncesindeki miktarlar ile karşılaştırılmış.
     Daha önceki çalışmalar, yüzücüler ve havuz cankurtaranların da yüksek oranda astım görüldüğünü açıkça gösterdiği için yeni yapılan çalışmada solunum güçlüğü üzerine odaklanmış. Solunum güçlüğünün birçok işaretçisi olsa da, araştırmada bunlardan sadece birinde ciddi bir artış görülmüş. Bu işaretçi de ki artışın yorumlanması ile klorlu havuzlarda yüzme sonucunda, akciğer iç yüzeyinin geçirgenliğinin arttığı gösterilmiş. Araştırmacılar bu artışın, astıma bağlı alerjik durumları ve enflamasyonu tetikleyebileceğini düşünüyor.
      Çalışmanın en çarpıcı sonuçları ise, kanser işaretçileri üzerine yapılan incelemeler sonucunda ortaya çıkmış. 40 dakikalık yüzme sonucunda deneklerde DNA hasarı olduğunu belirten işaretçilerin miktarında çok büyük artışlar tespit edilmiş. Olası kanser oluşumunu gösteren bu işaretçilerin varlığı birçok araştırmacının da ilgisini çekmiş.
Bahsi geçen klor yan ürünlerini genel olarak deri üzerinden nüfuz ederek vücut içine giriyor. Ayrıca buharlaşan bazı yan ürünler nefes yoluyla da insana geçebiliyor. Bu da yüksek tempolu yüzmede, daha fazla nefes alan birinin bu kimyasallara daha fazla maruz kalacağını gösteriyor. 
Klorun kısa dönemli etkilerinin uzun dönemde nasıl bir zarara yol açacağı henüz kesin olarak bilinmese de araştırmacılar, havuzlarda alternatif temizleme metotlarına geçilmesi gerektiğini belirtiyor.
    Türkiye’ de çoğu kişinin temiz bir denize girme şansı yok. Bu yüzden mecburen havuzlar tercih ediliyor. Uzmanların mecburen havuz kullananlara 2 tavsiyesi bulunuyor. 1) havuz kullanımından sonra mutlaka sabun kullanılarak iyi bir duş alınmalı. 2) Aşırı klor kokan havuzlar olabildiğince kullanılmamalı. BU UYARILARA UYULMASI, KLOR KAYNAKLI ZARARI TAMAMEN ÖNLEMESE DE ALACAĞINIZ ZARARI MİNİMUMA İNDİRİYOR.  
KAYNAK :
Chlorinated pools swimming cancer/discovery news
DNA-damaging disinfection by-products found in poolwater/science news

6 Şubat 2014 Perşembe

BLUE WATER KULLANIMI

Önerilen Tüketim Sekilleri

Günlük kullanım için,

  • 4-6 kapak ölçüsü kadar saf olarak ,
  • 1 bardak içme suyuna 1 kapak ekleyerek,
  • 19 lt damacana suyuna 2 su bardağı ekleyerek kullanılabilir.


  • Mevsim geçişlerinde metabolizmayı güçlendirmek için her gün sabah-akşam 2 kahve fincanı saf olarak Blue Water içilir.
  • Hastalık dönemlerinde bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için her gün sabah-akşam 2 kahve fincanı saf olarak Blue Water içilir.
  • Cilt tahrişleri ve yanıklarda, sprey cam şişesine konularak sprey şeklinde kullanılabilir.
  • Bebek maması hazırlanmasında kullanılabilir.


BLUE WATER ETKİLERİ

SAĞLIĞA KATKILARI

  • Vücut suyunuzun hegzagonal yapıya dönüşmesine,
  • Bağışıklık sisteminin güçlenmesine,
  • Metabolizmanın düzenli çalışmasına,
  • Detoks mekanizmasının daha iyi çalışmasına,
  • Tedavi sürecinin daha etkin olmasına,
  • Kabızlık, böbrek ve sindirim sorunlarının azalmasına,
  • Eklem ağrılarının azalmasına,
  • Zihinsel berraklık ve konsantrasyon artışına,
  • Kolestrol, şeker ve tansiyon dengelenmesine,
  • Astım ve alerji etkilerinin azalmasına,
  • Kuru cilt, cilt tahrişleri ve yanıklarda cilt onarımına,
  • Vücut stabilitesinin korunmasına,
  • Fiziksel gücünüzün ve enerjinizin artmasına,
  • Kalp-damar sisteminizin korunmasına yardımcı olur.


GRANDER BLUE WATER


Blue Water nasıl bir sudur?

Mavi cam şişelerde sunulan orjinal Grander Blue Water, kimyasallar, yüksek gerilim hatları, elektro manyetik alanlar, radyoaktivite, ağır metaller, yüksek basınç, asit yağmurları gibi kirleticilere maruz kalmamış maden yatağından çıkartılan, mineral yoğunluğu zengin bu özel su, doğal proses ile güçlendirilerek insan eli değmeden şişelenmiştir.


  • Avusturya Alplerindeki kaynaktan çıkarılmaktadır.
  • Kararlı molekül ve hegzagonal kristal yapısına sahiptir.
  • Doğal bir proses ile güçlendirilmiştir.
  • Bakteriyolojik olarak temiz bir içme suyudur .
  • Uzun yıllar taze kalır, raf ömrü 4 senedir.
  • Alkalitesi yüksek, mineral yoğunluğu oldukça zengindir.